8.24.2009

teyze olmak!

eyvah ablamın ikizleri oluyor. yani bu eyvah oleyli bi eyvah. çok acayip çok.
soranlara 'ben teyzeyim, yerim ayrı elbet' diyorum. e bu deyişimin nedeni ablam sağolsun. 'al al onu da al bunu da al, eee kolay değil, bi tanecik teyzeleri olacak!' madem öyle, hayır yani almak etmek vs. tüm görevlerde bi tanecikim, o zaman sevilirken de bi tanecik olucam.

şimdiden nasıl hesaplara girmişim eyvah.

işte bunların hepsi birlikte 'eyvah ablamın ikizleri oluyor' u haklı kılıyor.

ultrason resimlerini gördüm, yavrular birer uzaylı. daha şimdiden birini anneye birini babaya benzetebildim, bravo bana benzetme hastalığına pek bir erken yakalandım.

bebiklere ablamın karnından dokundum. ikisini de sağlı sollu elimle ovaladım. miraba dedim. büyüyün gelin, istanbula da beklerim dedim. hopbidi hopbidi yaptılar. aldım sözü yani, gelecekler kesin. kuzenden öğrendiğime göre 10 günlük olduktan sonra uçağa binebiliyormuşsunuz dedim. ooo bir sevinmeler, bir döne döne karında birbirine tur bindirmeler.. çok gezici olucak bunlar, belli.

sonraa gezdik onlarla, tabi onlar kangurunun karnında.
ciciler biciler alındı. almakla bitmeyecek cinsten gerçi onların cici bici ihtiyacı. olduğu kadar, bir kısmı diyelim karşılandı.

ablamı öptüm sonra.
bebiklere selam verdim, el sıkıştık bir kez daha.
içerdeyken onları son görüşüm, duygulandım.
bir dahakine dışarıda bekliyorum. fiti fiti küçücük elleri, küçücük ayakları, başlarında mavi pembe kukuletalı şapkaları ile..
to move to save yourself

'how to save a life' şarkısı geldi aklıma bu başlığı yazınca. acaba yazımın başlığı how to save your life mı olsaydı. hayır anlatacağım bir yol yok. sadece tek gereken harekete geçmek, onu biliyorum. rutinime sıkıştım ve kalbim de olduğu yerde sıkıştı. akciğerimin dışarı çıkası var, bi havalandır beni diyor, diyorum çıkarırsam seni geri nasıl sokayım.. içine aldığım oksijen ona yetmiyor belli, tam bağımsız bir halde dağ havası almak isteğinde. neyse durumum kısaca böyle işte.

bi de boyalar alıp boyamak istiyorum bir yerleri.