8.17.2007

"505"
I'm going back to 505,
If its a 7 hour flight or a 45 minute drive,
In my imagination you're waiting lying on your side,
With your hands between your thighs,
Stop and wait a sec,
Oh when you look at me like that my darling,
What did you expect,
I probably still adore you with you hand around my neck,
Or I did last time I checked,
Not shy of a spark,
A knife twists at the thought that I should fall short of the mark,
Frightened by the bite though its no harsher than the bark,
Middle of adventure, such a perfect place to start,
I'm going back to 505,
If its a 7 hour flight or a 45 minute drive,
In my imagination you're waiting lying on your side,
With your hands between your thighs,
But I crumble completely when you cry,
It seems like once again you've had to greet me with goodbye,
Im always just about to go and spoil a suprise,
Take my hands off of your eyes too soon,
I'm going back to 505,
If its a 7 hour flight or a 45 minute drive,
In my imagination you're waiting lying on your side,
With your hands between your thighs and a smile!
Arctic Monkeys..

8.12.2007

Ne anladığımı, ne –de –den –yi düşündüğümü çözmeye çalışma
Doğru harfleri doğru kutulara yazınca karşına tek bir cümle çıkmaz
Çengel saplı sorularla dolu hazinem
Tek bir altınını cebine atıp gitmeye kalkıştığında
Önceden beni ısırdığın tüm dişlerin dökülür eline
Öyle büyük göründüğüme bakıp aldandıysan da eğer bugün anla
Sadece aşk için buradasın
Aşkın gerisinde ötesinde olan tüm sözcüklerini kurut
Başka yerlere dokunacağın zamanlarını unut
Sadece ben olacağım ellerinin arasında
Parmak izlerinin tek sahibi benim coğrafyam

Her şey bu ana gelebilmek içindi

Bu andan sonrası ise muhtemelen bitti.
SweetDreamsParis avec elle..


İkisi de o güne dek aman aman çok acı çekmemişti. birinin başı diğerinin omzuna kilitli tek bir yaşamdı yaşadıkları.
ağır gözüken ama aslında içlerinde iki üç parça şeyin olduğu,
sallandığında o güne dek yaşamadıkları yalnızlıklarının iki yanavurarak
yankılanacağı bavullar önlerindeydi şimdi bu ayrılışı bekledikleri zor zambak kokan saatte.
giderse ne yaparım?gidersem ne yapar, aynı anda ikisinin de aklında dönüp de durmayan iki soruydu.
yine burnunu omzuna dayasa ömrünün en zor ve en güzel kokusunu içine çekse.
bitmeyen bir soluk behşedilmiş olsa ona bu kez.ruhunu dahil alsa içine.
gidecek hiçbir şeyi kalmasa.
evde orda burda yapışık paris kartpostallarını yırttığında çıkacak sesi düşündü. kendi kendine attığı tokatlarda çıkan sesten daha keskin. eldeki kağıt kesiği acısından daha acı bir gidiş bu.
hayatında sadece iki şeye aşık olmuş bir kadının birini bırakıp diğerine gidişi bu. adamı bırak parise git.
adamı bırak parise git.
adamı bırak parise git.
omzundaki kilidi salıverdi.

gitti.


geride ne varsa bitti.


- fotoğraf: çağlar / sweet dreams -