7.31.2006

"senle ben batı doğu ama dünya yuvarlak"

Ama şimdi o biliyor mu gemilerin yaklaştıkça daha çok göründüğünü? Biliyor mu önce dumanını görecek sonra bacayı? Hadi bildi diyelim ya onun gemileri de benimkiler gibi hayal gemileriyse kağıttan ve küvette yüzen? O zaman da dünya yuvarlak mı diyeceğiz? Karalarımızın sularımıza, sularımızın birbirine değmesini bekleyecek miyiz?

7.25.2006

Hep hayattan daha fazlasını istemek/beklemek doğru mu?

Fazlasını istemekten elindekinin tadını çıkaramadığın olmuyor mu?

Fazlasına dair hayaller şimdiki gerçekliğin üstünü örtmüyor mu?

Bazı şeyleri içeriği belli kelimelerle tanımlamak onlara haksızlık etmek. Adı yok bunun. Olduğu gibi güzel. Fazlasını da istemiyorum şimdiyi rahat ve güzel görebilmek/tadabilmek istiyorum sadece. Bana bakarken gülümseyen hali ve gülümseyen gözleri bilmek istiyorum. Olamaz, burada kalır yok. Canımı sıkmaktan başka işe yaramıyorlar. Gidin başımdan. Olduğu gibi, kalacaksa da kalacağı gibi güzel çünkü.

İçimi ısıttığı için mutluyum, bu kadar.

Sadece bir nokta olsa bile içi dopdolu olacak

7.23.2006


Nasıl olduğunu anlamadım.
Zaten anlasam bir yerlere not etmiştim çoktan
bu haliyeti ruhiyenin geliş formülünü.
Denize girmişim
tuzlu suyla bedenimi
dalgaların sesiyle ruhumu yıkamışım gibi..
Gözlerim midye kabuklarından
parmaklarım yılların köşelerini yumuşattığı deniz taşlarından
kuru kumlar süzülüyor deniz taşlarımın arasından.

Kahverengi gözlü çocuklar bekliyorum oynamak için..

7.22.2006


süpermen'in yarısını izledikten sonra ertesi gün diğer yarısını izlemeye gebeyken
akla ziyan bir melodiyle dilimize dizilenler;

süpermenin yarısı
dama çıktı karısı
inmez gece yarısı
bekler güneş sarısı
işer adı batası
sidik kokar paçası

gel süpermen geeeeeeel geeeeeeeeeeel..
ooyy süpermen oooyyy oooyyyyyyyy....

7.17.2006

insan herşeyden vazgeçebilir mi gökyüzüne bakarken
rüzgar ince ince okşarken yüzünü
yahut
bi gece vakti
ay kocaman ve o kendine özgü sarısındayken yine
deniz olmasa da denizi düşünerek vazgeçebilir mi insan herşeyden
çimenlerin üstünde serilmişken
ve çimenler serilmişken onun üstüne
elini yeni yağmurlanmış bi güle dokundururken
yıldızlar çokken
ya da
güneş henüz giderken
ardında uçuk mavi uçuk pembe bir hal bırakırken

7.14.2006

uçmasam da göklere bir kuş olsam pencerede
perdeyi kapatsan da ben seninleeeee
vooooooooaaaohaaaahoooooooooooooovo

bir ses buldum isminde
bin renk buldum yüzünde
bu bir zaman denizi
biz nereyeeeee
vooooooooooaaaahoaaaaaahouuuuuuuu