7.12.2007


Yan yan yürüyen yengeç(lerin?) aşkı - Belki de buraya hiç yazılmamış olması gereken..

Aceleci olduğumdan yazılarım, öykülerim kısa kaldı hep. Kısa öykü bile kalamadı hatta. Onların girişleri olarak girilmiş

ama ortalara geleyazarken birilerine okutulmuş, paylaşılmış, ‘post’lanmış.. Büyürdü daha bu çocuklar aslında diyorum

uzaktan şöyle bir bakınca. Ama o zaman olmuyor işte, bunu demek için uzaklaşmak ve öyle bakmak gerekiyor.

O adamlar da öykülerim gibi. Girişleri var. Tam devam edecekken işte öyle kendimi uzaktan büyürdü aslında bu

çocuk derken buluyorum. Bilmiyorum ki ne zaman diner bu oyun. Hayatın bir sürü yeniliğine dalmışken, apansız

yakalayan – başka türlüsü oluyor muydu ki sahi bunların - bir de aşk tekmeliyor kalbimin içinden. Yüzeye

yaklaşıyor bazen, ayaklarını görebiliyorum. Yakalamak istiyorum dışardan o minik ayakları. Olmuyor hemen

kaçıyor başka yöne. Gözyaşları suyum içinde doğurur muyum onu yoksa gözlerim kanayarak düşürür müyüm hiç

bilmiyorum ki.

Bu yazı da bu kadar işte yine.. Saklasam doğar mı acaba bu kez?


Hiç yorum yok: