7.31.2008

you are invisible.. go visible..

yaz bitmeden makinasını almak istedi. hüzünlü fotoğrafçı ferah bol elbiseleriyle çekmek istedi onun fotoğraflarını. gülüşüne güneş karışsın, saçının rengi açılsın güneşten, gözü güneşten kamaşsın ama güneş gözlüğü takmasın yine de. kendi gözünü kapattıkça etrafına, kadrajını gözü kıldı. baktığı ne kadar 'gizli' varsa şeritlerinde bitti. gözlerini kırptıkça deklanşör sesi çıkmaya başladı ki aynı saniyelerde televizyonda dişisine kendini beğendirmek için doğadaki seslerin taklidini yapan bir kuşa dair belgesel dönüyordu. o dişisine doğadaki görüntüleri sunuyordu şimdi. gözünün gördüklerini göstermek istiyordu. sustuklarım bu gördüklerimde konuşuyor aslında diyordu. görseline dilini verdi. öpüşlerinin tadı kaçtı sandı.



fotoğraf çekmez miydin?

Hiç yorum yok: